Fakültemiz ev sahipliğinde düzenlenen ''İlahiyat Fakülteleri XIV. Tefsir Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı'' ve ''Geçmişten Günümüze Tefsir İlmi: Konusu, Hedefi ve Sınırları'' konulu panel, 12 Mayıs 2017 tarihinde Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.
Sempozyum Videosu için tıklayınız.
Fakültemiz tanıtım filmi için tıklayınız.
Fakültemiz okutmanlarından Adil Öztekin’in Kur’an-ı Kerim Tilavetiyle başlayan toplantının açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Kur’an’ın özünü muhafaza etmenin en önemli görev haline geldiğini ifade etti. Prof. Dr. Gür, “Kur’an’ın bize emrettiklerine, anlatmak istediklerine odaklanmak yerine düşünce dünyamızı Kur’an’a giydirmeye ve söyletmeye çalıştık. Kur’an’dan bu yönde deliller bulmaya çalıştık. En aşırı ucundan en softuna kadar herkes görüşünü Kur’an’la temellendirmeye çalışıyor. Bugün zulüm aracı olarak kullanılan ve dünyada hepimizin bağrını yakan, aynı zamanda uluslararası şebekelerin de elinde kılıç gibi kullandıkları, Müslümanların boynunu kestikleri DEAŞ yapıları selefizm adı altında maalesef ne hale geldi. Halbuki Kuran-ı Kerim’de, ‘bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklemesin’ diyor. Bunu diyen dinin karşısında tekfirci bir yapıyla insanlar ve Müslümanlar gruplaştırılarak, ötekileştirildi” diye konuştu.
“Kur’an-ı Kerim bütündür, bütüncüldür, sadece belli bir parçası ile amel edilmez. Kur’an’ın bütünüyle amel etme zorunluluğumuz vardır” diyen Prof. Dr. Gür şunları söyledi: “İşte bu yüzden özellikle tefsirci hocalarımızın yüzyılları aşan kurumsal bir kimliği gözetmeleri ve yeni bakış açıları sunmaları bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. Aklına estiği gibi yorum yapanlarla, Arapçanın bir harfini bile bilmeden Türkçe kelimeler üzerinden internete bakarak tercüme yapanlarla bu iş yürümez. Eğer kurumsal kimlik yüzyıllardır varsa, tefsir usulü varsa, hadis usulü varsa buna riayet edilerek, Mehmet Akif’in dediği gibi asrın idrakine yeniden Kuran-ı Kerimi sunmalıyız.”
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Gaziantep Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi kurulmasına katkı sağlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bir İlahiyat Fakültesi ve İmam Hatip Okulu babamın hep idealiydi. Bugüne kadar 21 okul yaptık, devlete teslim ettik. 15 cami yaptık, 16’ncısının temelini önümüzdeki haftaya atıyoruz” dedi. Buna ek olarak, Türkiye’de zekat konusunun yeteri kadar anlatılmadığını, bu konunun açık bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi. Zekat konusunun tam işlendiğinde Türkiye’de fakir oranının biraz daha azalacağını ifade ederek, “Paylaşmayı bilmezsek çoğalma olmaz” dedi.
Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Şehmus Demir, konuşmasında çoğunlukla sorunun, Kur’an’ın kendi iniş sürecinden koparılarak ve bütünüyle günümüz dünyasının argümanları tarafından doldurularak amacından saptırılması olduğunu vurgulayarak, “Aslında Kur’an’ın bir söz olduğunun, bir metin olmadığının mutlaka farkına varılması lazım. Kur’an, istediğimizi söyletebileceğimiz bir metin değildir. Her bir sözün bir bağlamı olduğunu ve bir iniş süreci olduğunu bilmemiz gerekir. Kur’an’ı anlamaya çalışırken de bu temelden mutlaka hareket etmemiz gerekiyor ki en azından Mevlana’nın pergel örneğinde olduğu gibi sabit bir merkezimiz olsun” şeklinde konuştu.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Latif Karadağ ise, Kur’an mesajının daha doğru anlaşılması adına, Müslümanların bugün düştüğü durumu da göz önüne alarak iki gün boyunca toplantıda yapılacak olan konuşmaların, oturumların, görüşmelerin bu yolda ön açıcı çalışmalar getirmesini temenni etti.
Türkiye’nin çeşitli üniversiteleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli yaklaşık 350 akademisyenin katıldığı toplantı, Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kılıç açılış konferansıyla başladı.
Daha sonra Programın sonraki kısmı “geçmişten günümüze Tefsir İlmi: Konusu, Hedefi ve Sınırları” konulu panel ve “Tefsir Koordinasyon Toplantısı” oturumlarıyla devam etti.
Sempozyum Fotoğrafları için tıklayınız.